Bodrum Bayan Masör

Elini göremiyoruz.” Waaler’ın sesi: “Şimdi.” “Harekete geçin, Bravo İki.” “tuhaf, ” diye mırıldandı fedai eskisi. Bodrum Bayan Masör Marius Veland en önce bir şeyler duyduğunu zannetti ve kararlı olmak için Violent Femmes’in sesini kıstı. Evet, işte yine duyuluyordu. Biri kapıyı çalıyordu. Bu da kimdi şimdi? Bildiği kadarıyla o koridordaki herkes yaz tatili için evlerine gitmişti. Fakat Shirley hariç.

Onunla merdivenlerde karşılaşmıştı. Onunla konsere gelir mi diye sormuştu. Veya bir filme. Veya bir oyuna. Özgürdü. Dilediğini seçebilirdi. Marius kalktı ve ellerinin terlediğini fark etti. Neden terlemişlerdi? Shirley olması pek olası görünmüyordu. Odaya şöyle bir baktı ve aslında şimdiye dek ilk kere bakmış olduğunı fark etti. Odanın dağınık olmasına kafi gelecek kadar eşyası yoktu. Duvarlar Iggy Pop posteri ve yakında CD ve DVD’lerle dolacak hüzünlü bir raf haricinde boştu. Bir kimlikten yoksun iğrenç bir odaydı. Kapı gene vuruldu. Aceleyle bazanın içinden sarkan yorgam içeri soktu ve kapıyı açtı. Kız olamazdı. Hayır… O değildi. “Bay Veland?” “Evet?”

Bodrum Bayan Masör

Marius şaşırmış bir biçimde adama bakıyordu. “Sizin için bir paket var.” Adam sırt çantasını indirdi ve içinden bir A4 boyutlarında bir zarf çıkarıp uzattı. Marius damgalı beyaz zarfı eline aldı. Üzerinde isim yazmıyordu. “Bana gönderildiğinden kesin misiniz?” diye sordu. “Evet. Alındığına dair imza atmalısınız… “ Adam imzalaması için kağıdı ona uzattı. Marius şaşkın gözlerle adama bakıyordu. “

Affedersiniz sizde kalem vardır, değil mi?” diyerek gülümsedi adam. Marius hâlâ adama bakıyordu. Ters bir şeyler hisse diyordu ama ne işe yaradığını tam olarak çıkaramıyordu. “Bir dakika, ” dedi Marius. İçeri girdi ve zarfı üzerinde kafatası olan anahtarlığın yanına rafın üzerine koydu. Çekmecelerden birinde bir kalem buldu fakat arkasını dönünce birden irkildi. Adam derhal arkasındaydı. Girdiğinizi duymadım, ” dedi Marius ve gerilmiş sesinin duvarda yankılanmasını duydu. Ama onu korkutan bu değildi.

Onun geldiği yerde bu tür durumlarda içerisi soğumasın ya da sıcaklaşmasın diye insanoğlu içeri girerlerdi. Fakat bu adamda garip bir şeyler vardı. Kaskını ve gözlüklerini çıkarmıştı ve Marius onu düşündüren şeyin ne olduğunu bulmuştu. Adam çok yaşlıydı. Bisikletli kuryeler genel anlamda yirmili yaşlarda olurdu. Bu insanın vücudu genç biri gibi zayıf ve formunda görünüyordu ama yüzünden otuz yahut kırklarında olduğu anlaşılıyordu.